Filters
Ara
Kapat

Seymen Şener

 Bir küçük çocuğun kabusu olarak, o çocuk doğduktan birkaç sene sonra, ilk kabusunu görürken dünyaya geldi. Başlarda bir adı yoktu. Tek seferlik bir kabus gibiydi. Çocukla beraber büyümeye, çocuk hayattan elini ayağını çektiği saatlerde onun yerine yaşamaya başladı. Zamanla çocuğun gündüzlerine, kendisinin uyuduğu, çocuğun uyanık olduğu zamanlara da girmek istedi.  Kabusların şiddetini arttırdı, siyah beyaz, sepia görüntülerden renkli, kokulu ama gerçek gibiydi bu seferki dedirten kabuslara geçmeye başladı. Gündüzleri o kabuslardan kendisine kalanları hatırlamaya, onları anlamlandırmaya çalışıyordu ve kendi hayatını yaşadığını zannederken, artık kabusunun hayatını yaşıyordu.

Arkadaşları ne renkli hayal gücün var diye çocuğa takılırken, bunun bir hayal gücü değil gerçeklik olduğunu bilmiyorlardı, tıpkı çocuğun da bilmediği gibi. Çocukla beraber kabus da büyüdü. Çocuk kendisini hayatın neresine koysa, oraya kabusunu da koydu. Çocuk genç bir adam olduğunda, hayata dair halleri üstüne geçirdiğinde, sonraları bir yetişkin olduğunda, önüne düşen yolları yürüdükçe kabusu da onla beraber yürüyordu. Ancak o büyümüyordu, değişmiyordu. Dünyasının asıl çıplak gördüyse ilk seferinde, hep öyle görmeye devam ediyordu. Artık büyümüş olan çocuk gündüzken, kabusu hep geceydi. Hep gündüzün elini tutan birgece...